Epeydir yazamıyordum. Bol bol kitap okudum, okuduğum kitapları paylaşacağım sizlerle. Bu hafta Yıldız Tekniğin formasyon ek kontenjan ilanına başvurdum. Sadece 20 kişi alacak kimyadan ve çok da zannetmiyorum olacağını. 500'ü buldu başvuran sayısı. Bu rakamlar bile yetiyor üniversiteli işsizlerin vahim durumunu görmeye. Her ile üniversite açmak ülkenin refah düzeyini artıracak bir şey değildir. Öğretmen olmak gibi bir niyetim yoktu. geçen dönem Düzce formasyon oldu fakat dediğim gibi tereddütlerim vardı, herhalde insan konduramıyor hedefinden şaşmayı. Hatta bölüm mezunu olunca "öğretmen olacaksın yani?" diyenlere hayır ben öğretmen değilim kimyagerim hatta yüksek kimyagerim. Bilim camiasında da bilim uzmanı diye geçiyormuş adımız. Hayalim de; bir akademisyen olabilmekti. Olmadı. Olur mu bilmem günün birinde. Hatta birinde oldu dedik de olmadı. Nasip mi değil nedir bilmiyorum. Yazılı sözlü sınavı, mülakatı geçip muhasebeye gideceğimi düşündüğüm gün, dosyalarımı alıp çıktım oradan. Ülkemizde şartlar insanı yapmam dediğine yönlendirebiliyor. Şimdiler de herkesin formasyon al öğretmen ol öğütlerine kulak verir gibiyim. Ücretli öğretmenlik yaptığım dönemler de oldu evet rahatlıkları var; hele de evli bir bayansanız; haftasonu, erken mesai bitimi, yaz tatili, kış tatili, malumunuz kar tatili... (elbette zor yanları da var, dışarıdan görüldüğü kadar da kolay değil.) o kadar kimyasal kokusuna, deneylerin saatlerce ve bazen haftasonu bile sizi laboratuvara bağlamasına aldırmadan yine de "ben akademisyen olacağım" kafası benden hiç gitmedi. Evet yüksek bir dil puanı, ales puanı gerekli. Alesim yüksek, dil barajdaydı. Ama bunlar da yetmiyor, bir de tanıdık(!) lazım gelince çoğu yerde... Heybemde ne varsa onlar beni bir yere getirsin istedim hep, kimseye el açmadan, kimsenin hakkını yemeden... idealistlik pek fayda sağlamadı iş hayatımda. zannedersem iş görüşmelerimde de işi kaybetmeme sebep oldu dürüstlük ve idealistliğim. Aslında akademisyen olmak istiyordum demesem iyiydi tabi. Kendinizden, şu ana kadar yaptıklarınızdan bahsedin deyince ne diyebilirim ki... Henüz anlatılabilecek bir iş tecrübem olmadı özel sektörde.
Üniversite ortamında olmayı ve araştırmayı seviyorum. ve bunu asıl yüksek lisansta tattım. Hocam sağolsun. Buradan sevgilerimi saygılarımı gönderiyorum kendisine. Değerli hocam Doç.Dr.Sefa Durmuş. Yüksek lisansın bana kattığı görünürdeki fayda, kendisini tanımış olmamdır.
Şimdilerde Bilge Adam Akademi ile devletin birlikte yürüttüğü nitelikli bilişim uzmanı yetiştirme ve istihdam projesi için arandım. İTÜ teknokentteki Bilge Adam Akademi Genel Merkezde mülakatlar yapıldı, aralık sonunda sonuçlar açıklandı, kabul edilmişim. 10.000 kişi ile görüşüldüğü ve sıkı bir eleme yapıldığı söylendi. Hadi bakalım, yoğun bir süreç beni bekliyor, dersler bu ay içinde başlayacak. Heyecanlıyım aslında bunun için. Yeni bir şeyler öğrenmek hep heyecanlandırıyor. Önüme çıkan fırsatları değerlendirmeye çalışıyorum, elbet biri işe yarayacak kafası artık :) Hayırlısı olsun.:) İdealistlikten, 'ne iş olsa yaparım' a geçişin öyküsünü okudunuz.
Mutluluk ajandamda bugünün mesajı çok manidar. :)
"Tükenme, tükendiğini hissedersen mola ver, dinlen, öyle gel!"
Sağlıcakla kalın...